Avustralya’nın 81 yaşa gelenlerin kan bağışlamasını yasaklaması ile James Harrison, artık kan bağışı yapamasa bile “İzin verselerdi daha da devam ederdim.” söylemleri ile insanın âdeta içini ısıtıyor.
James Harrison, bağışladığı plazma sayısı ile de Guinness Dünya Rekorları listesine girmeyi başarıyor ve umarım biri, bu rekoru kırmak ister diye de listede olduğuna seviniyor. Gelin şimdi 87 yaşında olan bu “altın kollu adam”ı, neyin bu kadar değerli kıldığına bakalım ve içimizi ısıtalım.
James Harrison, kan vermek için 18 yaşını iple çekmiş.
14 yaşında büyük bir göğüs ameliyatı geçirerek akciğerinin bir kısmı alınan James Harrison, üç ay boyunca hastanede kalıyor ve onu büyük ölçüde hayatta tutan şeyin, kendisine verilen 13 ünite kan olduğunu söylüyor. Tanımadığı birçok kişi sayesinde hayatının kurtulması ise Harrison’ı kan vermek için sabırsızlandırıyor.
Kanunlar sebebiyle kan vermek için 18 yaşını bekleyen Harrison, o günden itibaren düzenli aralıklarla bağışta bulunuyor ve 81 yaşına kadar toplamda 1.173 plazma bağışlıyor.
James Harrison, iki torununun ve tahminen 2,4 milyon çocuğun hayatını kurtarıyor.
1960’larda yapılan bir keşiften önce birçok bebek, hemolitik hastalığı (HDN) sebebiyle ölü doğuyordu ya da oluşan beyin hasarı sebebiyle erken ölüyordu. Rh negatif kan grubunda olan ancak Rh pozitif kana sahip bebek taşıyan kadınlarda, annenin kırmızı kan hücreleri yabancı madde olarak fetüse saldırıyor. Bu da hemolitik kan hastalığını ortaya çıkarıyor ve bebeğe ciddi anlamda zarar veriyor.
Yapılan keşif ile de Rh negatif kan taşıyan annelere, düşük düzeyde Rh-D immünoglobulin enjekte edilerek HDN önlenebiliyor. Bu sayede, verilen Anti-D antikorları, bebeğe zarar vermeden Rh+ kan hücrelerini temizliyor.
Harrison’ın plazmasında ise hayat kurtarıcı Anti-D’ye giren nadir bir antikor bulunuyor. Harrison, bu antikoru doğal olarak üretiyor ve bağış yaptıkça vücudu daha fazla üretmeye devam ediyor.
Avustralya’da üretilen her Anti-D ampulünün içerisinde James Harrison vardı.
Avustralya’da altı yenidoğandan biri HDN’den etkilenebiliyor. Ülkedeki kadınların yaklaşık yüzde 17’si de bu sebeple Anti-D alıyor. Altın kollu adam Harrison’ın, neredeyse üç haftada bir, 500-800 ml kan plazması bağışlaması ile de milyonlarca bebek yaşam şansı buluyordu.
Harrison, 1999’da Avustralya Nişanı Madalyası ile ödüllendirildi. Harrison, ödülden sonra ise bunun, yapabileceği bir şey olduğunu söylerken muhtemelen tek yeteneğinin kan bağışlamak olduğunu dile getirdi. Ayrıca birçok hayat kurtarmasının ise kendini iyi hissettirdiğini açıkladı.
İğneden korkan kahraman Harrison, 2018 yılında emekliye ayrıldı.
Verdiği hizmetin, inanılmaz hâle gelmesinin nedenlerinden biri de aslında Harrison’ın iğneden korkması. Harrison, iğnenin bir kez bile koluna girişini izlememiş ve kan alınırken sürekli başka yerlere bakmış.
“Altın kol” tasviri ise Harrison’ın sağ kolu için yapılıyor. Harrison, bunun beyinde bittiğini söylese de enjeksiyonu sol kolunda hissedip sağ kolunda hissetmemesinden dolayı yıllarca sağ kolundan bağışta bulunmuş. Sol kolundan alınan plazma sayısı ise 10’dan fazla değil.
Harrison, emekliye ayrılmasından sonra ise herkesi kan bağışına davet ediyor.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: