ABD merkezli medya kuruluşu Bloomberg’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Birliği’ne (AB) tam üyelik sürecine ilişkin açıklamaları ve İsveç’e verilen onay değerlendirildi. Erdoğan’ın İsveç’e onay karşılığında şart koştuğu AB üyeliğini ‘cesur bir şantaj’ olarak niteleyen Bobby Ghosh, “İsveç konusunda bir atılım yapılmış gibi görünse de AB önerisi, ABD ve Avrupalı müttefikleri tarafından, Erdoğan’ın çok taraflı örgütler içinde güvenilir bir müttefik olmadığının bir başka kanıtı olarak okunmalıdır” ifadelerini kullandı.
‘ERDOĞAN, AB’YE BİR BAHANE DAHA VERMİŞ OLDU’
Erdoğan’ın İsveç’in NATO üyeliğine verdiği onayın AB sürecine etkisi olmayacağını yazan Ghosh, “Hatta Erdoğan, AB’ye Türkiye’nin üyelik başvurusunu yavaşlatması için bir bahane daha verdi” dedi.
Erdoğan’ın kendisini ‘kara listeye’ aldırdığının yazıldığı analizde, şöyle denildi: “Türk lider kendisini kara listeye aldırdığı için Avrupalılara karşı uzun süredir bir kin besliyor. Türkiye, Erdoğan iktidara gelmeden çok önce üyelik başvurusunda bulundu. Ancak AK Parti’nin yükselişi, çoğunluğu Müslüman olan bir ulusun saflara katılmasına zaten temkinli yaklaşan üyeleri korkuttu.”
‘ÜYELİK SÜRECİ EN AZ 5 DAHA ERTELENDİ’
Erdoğan’ın mayıs ayında yeniden göreve seçilmesiyle beraber Türkiye’nin üyelik sürecinin en az bir 5 yıl daha ertelendiğini savunan Ghosh, şöyle devam etti: “İktidardaki ilk on yılının sonunda, Erdoğan sabrını yitirmişti ve daha açık bir şekilde otoriterleşerek Avrupalı muhaliflerin argümanlarını güçlendiriyordu. 2016’da başarısız bir darbe ile işler doruk noktasına ulaştı ve ardından yönetimi giderek daha baskıcı hale geldi. O sonbaharda, Avrupa Parlamentosu üyelik müzakerelerinin durdurulması çağrısında bulundu. 2018 yılına kadar katılım süreci donduruldu.”
‘ERDOĞAN’IN POLİTİKALARI TÜRKİYE’Yİ AB KAPISINDAN UZAKLAŞTIRDI’
“Erdoğan’ın Avrupalılarla ilgili hayal kırıklığı, giderek daha kavgacı bir söylemle kendini gösterdi” ifadelerinin yer aldığı analiz, “Bu noktada Türkiye’nin AB üyeliğinin önündeki en büyük engel Erdoğan’ın kendisidir. Zaman zaman üyeliğin bir hedef olarak kaldığını iddia etse de, politikaları ülkeyi son 50 yılda hiç olmadığı kadar kapıdan uzaklaştırdı” sözleriyle sona erdi. (DIŞ HABERLER)
